AK Parti'ye tek bir soru!
Bazı konularda söze başlamak o kadar zor oluyor ki!
Yine o anlardan biri…
Tabi tuzu kuru olan bazı gazeteci arkadaşlarımızın yine seslerini duyar gibiyim. "Arzu Erdoğral yine bir konuya takıldı kaldı" diye…
Ne yapalım kimi köşesinden hep kendine çalışır bizlerde bir konuya takılıp kalırız! Çünkü kaldığımız yerlerde acılar vardır. O acılar son bulmayınca bizi kendi ekseninde döndürür durur.
Anayasanın 38'inci maddesinden bahsedeceğim önce size…
Hani 2001 yılında anayasada yapılan bir değişiklik ile 38'inci maddeye bir fıkra eklenmiş ve "sözleşmeden doğan yükümlülüklerini yerine getirmemesinden dolayı insanların özgürlüklerinden alıkonulamayacağı" hüküm altına alınmıştı ya, işte o madde...
Peki, o madde hayatımızın neresinde kendini gösteriyor?
Bankalar milyarlarca dolar kâr açıklarken 18000 vatandaş borçlarından (taahhüdü ihlal) dolayı hapis cezası ile karşı karşıya…
AVM'ler ortaya çıktı, esnaf perişan oldu. Acımasız kapitalist sistem kurbanlarına her gün bir yenisini daha ekliyor.
Bankaların kucağına itilen esnaf kredi kartları ve pos makineleri ile işi yoluna koymaya çalışırken kendisine kurulan tuzak ile faiz batağına düşüyor.
Sadece esnaf mı?
En az 15 milyon insan aynı durumda!
Bankalar, tahsil edemedikleri dosyaları avukatlara verip iki-üç misline çıkardıkları alacaklarından dolayı vatandaşın evine, işyerine icra gönderip malına, mülküne haciz koyuyor.
Ev Hacizlerinden dolayı zor durumlarda kalan insanlar bazı avukatların yanlış yönlendirmesi sonunda hapis cezası olduğunu bilmeden "ödeme taahhüdünde" bulunuyor, verilen taahhüdü yerine getiremediğinde ise hapis cezası alıyor.
Toplumun haklarını korumak, çıkarlarını gözetmek, eşitliğini sağlamak hak ve özgürlüğünü teminat altına almak ve en önemlisi hürriyetlerini sağlamak için çıkarılan kanunlarsa bu yolla rafa kaldırılıyor.
"Taahhüdü İhlal Mağdurları" ile görüştüm, canım o kadar yandı ki anlatamam...
Suçlu olmadıkları halde karakollar ile adliyeler arasında mekik dokuduklarını ve de cezavlerinde tutularak daha da zor durumda kaldıklarını, aile birliklerinin yıkıldığını, çocuklarını okutamaz hale geldiklerini, geçimlerini bile sağlayamadıklarını anlattılar. Bir kısmı hapise girmemek için kaçak durumunda. Hastalansalar hastaneye bile gidemiyorlar.
Dahası bu nedenle intihar eden veya teşebbüste bulunan insanların sayısı gün geçtikçe artıyor.
Öte yandan alacaklının muhatabının cezaevinde olması nedeni ile de alacağının tahsili için hiçbir imkân da kalmıyor.
Mağdurlardan biri; "Arzu Hanım biz kul hakkının ne olduğunu biliyoruz. Hükümetten borçlarımızı silmesini de istemiyoruz. Bizi bıraksınlar, özgürlüğümüzü geri versinler ki çalışalım" dedi.
Konu ile ilgili aradığım AK Partili isimler konuşmak istemedi. MHP Milletvekili Alim Işık ve CHP Milletvekili Ali Rıza Öztürk ile görüştüm. Bu konudaki mağduriyetleri yakından bildiklerini ancak mağduriyetin giderilmesi için ellerinden geleni yaptıklarını yapmaya da devem edeceklerini söylediler. Ama ne yazık ki AK Parti'nin bu yönde bir çabasının olmadığını iddia ettiler.
AK Parti'nin kredi kartları, tüketici kredileri ile borç içinde yüzen memur ve işçiler ile evindeki eşyalar talan edilmesin diye taahhüt vermek zorunda kalan kişilerin mağduriyetinin giderilmesi için yasal bir düzenleme yapması gerekiyor.
Sosyal ağlardan bana ulaşan yüzlerce mağdur AK Parti'nin bir ses vermesini bekliyor.
Sadece onlar mı?
Şimdi Sayın hükümet yetkililerinden ülkemizin vatandaşının düştüğü bu durumu bir kez daha düşünmesini rica ederek şunu sormak istiyorum;
Vicdanınız rahat mı?
Arzu Erdoğral - HABERVAKTİM
http://twitter.com/ArzuErdogral
İŞYERİNE HACİZ GELİNCE MEZARLIKTA KENDİNİ ASTI HABERİ
YanıtlaSilANTALYA'DA EKONOMIK SIKINTIYA GIREN MOBILYA ISLETMECISI 51 YASINDAKI ALI YILMAZ, IS YERINE HACIZ MEMURLARININ GELDIGI HABERINI ALINCA MEZARLIGA GIDIP BIR AGACA KENDINI ASARAK INTIHAR ETTI. YILMAZ'IN INTIHAR ETMEDEN ONCE HACZE GELEN AVUKATIN CEP TELEFONUNA "BEN MEZARLIKTAYIM. CENAZEMI ORADAN ALIRSINIZ" YAZILI MESAJ GONDERDIKTEN SONRA COCUKLARINA DA "COCUKLARIM BENI AFFEDIN. IS YERINE HACIZ GELINCE INTIHAR ETTIM" YAZILI NOT BIRAKTIGI DA BELIRTILDI.
ANTALYA'da ekonomik sıkıntıya giren Mobilya işletmecisi 51 yaşındaki Ali Yılmaz, iş yerine haciz memurlarının geldiği haberini alınca mezarlığa gidip bir ağaca kendini asarak intihar etti. Yılmaz'ın intihar etmeden önce hacze gelen avukatın cep Telefon Una "Ben mezarlıktayım. Cenazemi oradan alırsınız" yazılı mesaj gönderdikten sonra çocuklarına da "Çocuklarım beni affedin. İş yerine haciz gelince intihar ettim" yazılı not bıraktığı da belirtildi.
Olay Saat 18.00 sıralarında Nebiler Mezarlığı'nda meydana geldi. Akdeniz Sanayi Sitesi, 5023'üncü Sokak'taki iş yerinde mobilya döşemeciliği yapan Ali Yılmaz, ekonomi sıkıntı nedeniyle borçlarını ödeyemeyince iş yerine haciz geldi. Avukat ile haciz memurlarının iş yerindeki eşyaları topladığını öğrenen Yılmaz, motosikletiyle Döşemealtı İlçesi'ndeki mezarlığa gitti. Yılmaz daha sonra haciz işlemleri için gelen avukata cep telefonuyla "Ben mezarlıktayım. Cenazemi oradan alırsınız" yazılı mesaj gönderdi.
Bunun üzerine harekete geçen Polis ekipleri, gittikleri mezarlıkta Yılmaz'ın bir ağaca asılı cesediyle karşılaştı. Polisin olay yerinde yaptığı incelemede Yılmaz'ın, "Çocuklarım beni affedin. İş yerine haciz gelince intihar ettim" yazılı not bıraktığı da belirtildi. Polis olayla ilgili soruşturma başlattı.(DHA
bu hükümet zenginden yana darda kalan insanlara önce kredi almalarını sağlatıyor bankalara sonra faiz oranlarını yükseltiyor her şeye üst üste zam veriyor köylü işçi çiftçi memur esnaf geçim sıkıntısına düşünce bankalar verdiği krediyi kat be kat alma hevesine tutuşup üst üste haciz mektupları göndererek insanları bunalıma sürüklüyor sonrasıda malum ortada ALLAH HEPİMİZİN YARDIMCISI OLSUN RESMİ TEFECİ VE ONUN AVUKATLARINA DÜŞÜRMESİN BİR DAHA...
YanıtlaSilher kese slm bu hükümet alt tabandan oy aldı ama zenginden yana yasalar cıkartıyor garibana makarna kömür yeter diyor benim tabanım yesil karta talim etsin ölen ölsün kalan saglar bizimdir diyorlar önümüzde seçim var egerki unutkan değilsek sandık basında bunları düşünerek oyunuzu kullanın derim
YanıtlaSilhelal olsun kardeşim sana senin arkandayım bu hükümütle bu devletle ne biyerde allı ak çıkamazsın avrupa birliğine girecekmiş bu şekildemi girecek acaba halkının anası ağlıyo dört zengine göre yön almış sayın başbakan girsin halkıyla kaynaşsın bıraksın yurtdışı işlerini türküye böle başbakana yeterde artarda gelsin halkıyla kaynaşsın ne derdin var ne sorunun var die okadar koruma tutacana o korumaya verdin para tüm bu hapisde olan arkadaşların borcunu öder valal billa en büyük yemini ederim ben akpye oy verdim şimdi yazarkene bile parmaklarımdan iğreniyorum satırla kesesim geliyo nie oy verdim ki die şunada kalbim kaat getiriyo artık törer örgütünü durdurdunu sanıyo ya sayın başbakan şimdi öz halkı iç savaş çıkaracak göreceksiniz siz milletin anası ağlıyo can yakmak neymiş örecek erdoğan çıkart gavur bankalarını falan türküyeden biz osmanlının soyundan gelmeyiz kredi ne şu ne bilmezdik hazır krediyle halkını tenbelleştirdi
YanıtlaSildevlet memuruyum 2650 tl olan borcum avukat tarafından 3650 tl olarak düzenlenmiş.2 şubat 2012 tarihinde icra memurları evime gelerek borcu taksitlendirmemi aksi halde evime haciz geleceğini söyledi.Evime haciz gelip her şeyin talan olacağından korkup taahhüdü imzaladım;ne var ki kredi kartı borcumdan dolayı bankam maaşıma bloke koydu.şimdi 3 ay hapis yatmak zorunda kalacağım.Yatacağım hapis cezası avukata ne kazandıracak ve ben hapisteyken borcumu nasıl ödeyebilirim.
YanıtlaSilBen iyi ingilizce bilmiyorum.Türk'üm.Ve size Türkiye'de olmaması gereken bir yasa yüzünden insanların intihar ettiğini ve hapse girdiğini anlatmak istiyorum.AB çabaları içindeki ülkemiz yöneticilerine bu konuda yapılacak bir baskı eminim bu yasanın değişmesinde etkili olacaktır.Bilemiyorum bunu sizlerle başarabilirmiyim.Ama başarmalıyız.18000 kişi sadece sözleşme imzaladığı için hapiste.12milyondan fazla dosya mahkemelerde.İcra ve haciz yolu ile insanların ev eşyaları ve iş yerindeki makinalar alınıyor.Güçsüz kalan kişi borcunu çalışarak ödeyemiyor.3 aydan başlayan tazyik hapsi veriliyor.Alacaklı parasını alamıyor.Kişi hapis yatıyor.Aileler parçalandı.Çocuklar Travma içinde.Kapıya polisle gelen avukatlar evleri, iş yerlerini talan ediyorlar.Bu konu hükümetimizin de bilgisinde.Ama sadece haciz konusuna 3.Yargı Paketi ile çözüm getirmeyi düşünüyorlar.Hapse hala sıcak bakıyorlar.Oysaki bu yasa Anayasamızın 38.Maddesine, İnsan Haklarına aykırı bir ceza.AIHM kararlarına da ters bir yasa..Borçlar Kanunumuza da olan anlaşılmaz bir kanun.Ama yanlış.Son 2 ay içinde 15 kişiye yakın intihar oldu.Utanç verici.Bu konuda bize destek lazım.Türkiye'deki İnsan Hakları savunucuları susmuş.Görevlerini yapmıyorlar.Bu mağduriyet bitmeli.Bankaların verdiği krediler yüzünden ödemede zorluk çeken insanlar hep hapse gidiyor.Kredi Kartları ve bunun gibi borçlar Türk İnsanın belini kırdı. Hatalarım varsa yazdıklarımda kusura bakmayınız.Ama anllattığım tümü ile gerçektir.Lütfen araştırınız. Doğruyu göreceksiniz.TÜRKİYE de borçlu, suçlu sayılmaktadır.Gasp,hırsızlık,cinayet ve tecavüz yapmış gibi hapse atılan 18000 borçlu içinde esnaf,memur,işci ve hatta ev kadını vardır.Avukatların hakaretleri ve tehitleri,kandırmaları ile imzalanan sözleşmeler insanların hayatlarını mahvetti. Kişi özgür olursa çalışır ve borcunu öder.Bunu devletimize anlatamıyoruz.Mücadele ediyoruz sürekli.Ama dinlemiyorlar.Borçlu suçlu değildir.Bize yardım ediniz.Bu insanların çığlıklarını duyması gereken İnsan Hakları Mücadelesini bilen insanlara ihtiyacımız var.Elimizi size uzattım lütfen tutun. Bu ülke benim Ülkem ve Onu ve insanlarımızı korumak ta bizim görevimiz.Sadece bu konuyu dillendirin.Lütfen.Hükümetimiz artık bu yanlışını düzeltmeli. Konuyu bilgilerinize rica ederim. Saygılarımla,
YanıtlaSilAğzınıza sağlık,,Helal olsun çok mükemmel bir anlatım..
YanıtlaSil