Kredi Kartı Borcu Emekli Maaşı Haczi, Yargıtay Kararı
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi, kredi kartı borcu için emekli maaşının haczine olanak sağlayan karara imza attı. Emekli maaşına kredi kartı borcundan dolayı haciz konulan bir vatandaş açtığı davayı mahkemede kazandı, ancak banka dosyayı Yargıtay'a taşıdı. Yargıtay 13. Hukuk Dairesida "Davacının yürürlükteki yasaları bilerek sözleşmenin her sayfasını ayrı ayrı imzaladığını" gerekçe göstererek, hükmü banka lehine bozdu.
Emekli maaşının kredi kartı borcunun bulunduğu banka şubesi tarafından bloke edilen Recep Peker banka aleyhine alacak davası açtı. Mahkeme, borçluyu haklı buldu, banka ise kararı temyiz etti. Davacının yürürlükteki yasaları bilerek sözleşmenin her sayfasını ayrı ayrı imzaladığına dikkat çeken Yargıtay 13. Hukuk Dairesi, kredi isteyen kişinin mali durumu ve maaş gelirine göre borcunun ödenebileceği güvencesiyle kredi veren bankanın alacağının imkansızlaşmasının kötü niyetli bir kredi borçlusunun borcunu hiç ödememesi gibi bir sonuç doğuracağını gerekçe gösterip Yerel Mahkeme kararını bozdu.
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi Kararı
1- Emekli maaşı haczedilebilir mi? Kural olarak hayır. Zaten Yargıtay kararında yer alan yasal düzenlemelerin tümü de buna işaret etmektedir. 2- Emekli maaşı alan borçlu, yasanın kendisine tanıdığı bu "hak"tan feragat edebilir mi? Yine kural olarak evet. 3- Banka, borçlunun emekli maaşının haczedilmesini en erken ne zaman talep edebilir? Takip başlatıp bu takibin kesinleşmesinden sonra. 4- Bir hakkın doğumundan önce yapılan feragat evrensel hukuk prensiplerine göre geçerli midir? Hayır. 5- Bu durumda, borçlunun henüz emekli maaşının haczedilemeyeceğine yönelik itiraz hakkının henüz doğmadığı bir dönemde, sözleşmenin inikadı aşamasında yaptığı bu feragat geçerli midir? Elbette hayır. Karar bu yönü ile bütünü ile hukuka aykırıdır. 6- "Banka da bu taahhüde inanarak başka teminat istemeden davacıya krediyi kullandırmıştır" 13 Hukuk Dairesinin bu argümanı banka lehine yorumlaması inanılır gibi değil. Basiretli bir tacir olması gereken, hatta daha da ötesi kendisine "güven kurumu" payesi bahşedilmiş olan bankaların "borçlunun emekli maaşından başka teminat almadan ona kredi açması" bankaların sonuna kadar aleyhine yorumlanması gereken bir durumdur; lehine değil. Yargıtay adeta parmağıyla bankayı işaret ederek bankayı mağdur göstererek "bakın, görüyor musunuz bu zavallı masum, saf, ve kandırılmış kader kurbanı bankayı? Nerede vicdanlar nerede hukuk nerede ?" demektedir. Karar alma makamında olanlar, bankanın böylesi bir ihmalinin faturasını bankaya çıkartmalıdır, kredi kullanana değil. Basiretli bir tacir, kredi kullandıracağı kişiden teminat olarak zaten geçerliliği tartışmalı olan emekli maaşı değil, doğru ve düzgün teminat almalıdır. Ama şu rekabet, şu "banka ve şube içi hedefler" yok mu. 7- Karar, yorum kurallarını da evrensel hukuk prensiplerini de açıkça çiğnemekte, bankalar hanesine haksız yere yazılan bir puana daha vesile olmaktadır.
Riski öngörmeden kredisini sözleşmeyle yasal olmayan teminata bağlayan bankanın haklılığından söz edilemez banka kredi verirken yardım amaçlı vermiyor ciddi miktarda faiz ve ücret alıyor bu sebeple teminatsız da olsa maaş elimde nasılsa diye kredi veriyor Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin bu görüşünden dönmesi gerekir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder